24 Şubat 2009 Salı

English Gardens ve müşkülpesent çilekler

Domates tek takıntım değil, bunun biberi, çileği, çomağı da var. Çilek nasıl yetiştirilir, girersin internete google/çilek yetiştirme öğrenirsin -tamam kolay. Girdim, öğrendim, önce fide lazımmış. Google/çilek fidesi -eh o da kolay- baktım bir sürü sonuç var ama hepsi ciddi üreticiler için. Benim gibi gayriciddiler için en sonunda forumlardan birinde çilek fidesi satan birini buldum. Adıyaman'dan Mehmet Bey'e 12 fide ısmarladım, hemen yolladı, sağ olsun. Ben de düşünüyorum acaba bir kasa içinde mi gelir, ağır mı olur, eve nasıl getiririm,vs Neyse fideler bi geldi, hani bu marketten 4-5 köfte alırken içine koydukları minicik strafor paketler var ya, o paket yetmiş, büyük bile gelmiş.
Fidelerimi evdeki ince uzun saksılara dikmeye karar verdim ama toprağı değiştirmek lazım. Organik toprağa ekeceğim ki, hani olur da bana rağmen 12 fideden 1 adet -yazıyla bir adet- çilek büyürse tadı güzel olsun diye.

Cumartesi sabahı bana göre erken bir saatte evden çıktık, rotamız English Gardens. Hiç kaybolmadan sağ salim ve dolayısıyla kavga gürültü olmadan ulaştık, web sitelerindeki kroki gayet başarılı.
English Gardens şehrin içinde bildiğiniz -ve benim bilmediğim- tarlaları yaratmış.

Bir çok farklı cinsten çilek fideleri vardı -yandaki fotodakiler gibi- yalnız olsam kesin alırdım ama kocamdan utanıp "Yok benim fidelerim var, ben toprak alayım" dedim kibarca.


Etrafı gezerken küçük seralarına da girdim, minicik kıvırcıklar -büyüyeceklermiş- minicik rokalar -zaten büyümüşlermiş- taze soğan, sarımsak -benim bildiğim sarımsağa hiiiç benzemiyor ama yaprağını koklayınca inandım.

Ve de ne gördüm? Karalahana! (Sağdaki foto)

Daha doğrusu sordum: - Bu ne?
Görevli: - Karalahana
Ben: - A aa ben karalahananın bu halini hiç bilmezdim (Burada görevli kibarca güler)
Kocam: -Ben de karalahananın sadece dolma halini bilirim zaten



Of allahım of!
Eve gelince baktım dışarısı çok soğuk çilekler için fark etmez diye bütün dikim işlemini salonda yaptım. Görülüyor ki benim doğayla ilişkilerim havanın nasıl olduğuna bağlı :)
Sonra da üşümesinler diye saksıların üstlerini naylonla örtüp sadece fidelerin dışarı çıkabilecekleri delikler açtım. Çilekler giyinmiş vaziyette balkondalar, gidip gelip bakıyorum, Adıyaman'ı özler gibi bir halleri yok pek. Varsa da karışmam, Bağdat Caddesi kapının önü, sahil desen 5 dakika, daha ne yapiim.



2 yorum:

  1. :))

    kolaylıklar diliyorum...

    benim de 2008 serüvenim çok parlak neticelenmedi ama üretici olmanın keyfi öylesine büyüktü ki bu sene pembelerimle haşır neşir olacağım günler için sabırsızlanıyorum.

    kaliteli ve bol mahsüllü bir sezon dileklerimle...

    sevgiler, ipek

    YanıtlaSil
  2. biraz geç cevap yazıyorum, pardon.
    Bu arada domateslerim çimlendi ama boy atmaktansa toprağa serilip kalıyorlar, çok üzülüyorum, suyunu çok vermeyeyim derkenaz veridm galiba, bunlarla uğraşıyorum işte..

    YanıtlaSil